AVUKATLIK SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ
İşin Görülmüş Olması ve Süresinin Bitmesi
Sözleşme ile akdedilen borcun ifa edilmesi ile temel açıdan sözleşme sona erer.
Avukatlık sözleşmesi ile gaye edilen sonucun hayat bulup bulmaması mühim değildir. İş
görme eyleminin sözleşmedeki gibi ifa edilmiş bulunması yetecektir. Sözleşme o haliyle sona
ermiş sayılmaktadır.
Sözleşmede herhangi bir süre kararlaştırılmamışsa belirsiz süreli yapıldığı varsayılır.
Süreli bir avukatlık sözleşmesi varsa, süre bittiği an sözleşme de sona ermiş sayılacaktır.
Taraflar sözleşmede sözleşmenin sona ermesi halinde ücretin ne olacağı hususunda
anlaşmışlarsa sözleşme hükümlerine riayet etmek gerekecektir.
Yargıtay 13. H.D. 2011/5003 E. 2012/2880 K. Sayılı kararında; yargılanmanın
tamamlanma sürecinin avukatın inisiyatifinde olmadığı gibi, yargılama sürecinin, vekilin
iradesi dışında çok değişik nedenlerle uzayabileceğini, bu durumun vekil eden tarafından da
bilinmesi gereken bir husus olduğunu, sözleşmeyle kararlaştırılan işin tamamlanması
süresinin geçirilmiş olması nedeni ile yapılan azilin haklı olmayacağını içtihat etmiştir.
İstifa ve Azil
Avukatlık sözleşmesinde güven önemli bir unsur olmasından dolayı, taraflar
istedikleri takdirde sözleşmeyi sonlandırabilirler. Avukat kendi tarafından istifa müvekkili de
kendi tarafından azil eyleminde bulunabilirler. Bu eylemler bozucu yenilik doğuran
haklardır.24 Avukatlık kanunu uyarınca avukatın azlığı halinde avukat ücretini hepsine sahip
olacaktır. Avukat kendi kusuruyla azle maruz kalmışsa avukata ücret ödenmeyecektir.
Gerek avukatın istifa gerekse müvekkilin azil hakkı mesleğin niteliğine uygundur.
Kendisinden şüphe duyulan avukat huzurlu bir şekilde çalışamayacağı gibi, müvekkilin de
artık güven duymadığı avukatla sonuna kadar çalışmak zorunda bırakılması doğru değildir.
Çalışmamızda azil ve istifaya ilişkin kanun hükümlerine göre nasıl uygulanacağını belirtmiş
bulunmaktayız.
Yargıtay 13 H.D. 09.03.2017 tarih ve 2015/37115 E. 2017/2989 K. Sayılı kararında;
bitmiş dosyalarda vekâlet ücretinin ödenmemesi istifayı haklı kılar hükmünü vermiştir.
TBB Disiplin Kurulu 13.06.2015 gün ve 2015/232 E. 2015/466 K. Sayılı kararında;
avukatın vekillik görevi azilnamenin dosyasına veya kendisine tebliği ile sona erer ve
azledilen avukat müvekkil ile ve aleyhinde hiçbir işlem yapamaz.
Ölüm Hali
Avukatın Ölümü halinde avukatlık sözleşmesi sona erer. Avukatlık sözleşmesinin
avukatın ölümü nedeniyle sona ermesinde avukatın mirasçıları için herhangi bir sorumluluk
doğmayacaktır. Fakat avukatın ölümü halinde avukatın tahakkuk etmiş olan ücreti
mirasçılarına geçecektir. Çünkü avukatlık ruhsatla ilgili ve kamu görevi niteliğinde olacaktır.
Birden çok avukat varsa sağ kalan avukatların sözleşmeleri devam edecektir.
Müvekkil öldüğü halde ise, sözleşmede aksi hüküm olmadıkça avukatlık sözleşmesi sona
erecektir. Ancak kanunun yüklediği görevler bakımından müvekkilin ölümüyle vekalet ilişkisi
ona ermesine rağmen mirasçılarının bu durumdan etkilenmemesi için gereken işlemleri yapabilir.
Örneğin; aleyhe olan mahkeme kararına karşı bir üst kanun yoluna başvurmak.
Müvekkil tüzel kişilikse, tüzel kişiliğin sona ermesi halinde avukatlık sözleşmesi de
sona erecektir. Avukat bu durumda tek yönlü olarak istifa ederek bu sözleşmeyi bitirecektir.
Tarafların Ehliyeti veya Durum Değişikliği
Avukatın ehliyetini yitirmesi, halinde örneğin kısıtlanmış olması, avukatın edimini
gerçekleştiremeyeceği için sözleşme sona ermiş sayılacaktır. Avukat yetki belgesiyle başka
bir avukatı yetkili kılarsa o avukatın işi takip etmesinde hukuki bir engel olmayacaktır.
Müvekkil ehliyetini yitirdiği takdirde sözleşme yine sonlanacaktır. Fakat yasal
temsilcisinin onayı ile şartların devamı sağlanabilecektir.
Avukatlık sözleşmesinin en az bir tarafı avukat olmak zorundadır. Sözleşme
akdedildiği tarihten sonraki bir tarihte avukat eğer avukatlık sıfatını kaybederse avukatlık
sözleşmesi sona erecektir. Müvekkil bu durumu avukatın bağlı olduğu baroya bildirdiği
takdirde baro yönetimi başka bir avukatı görevlendirecektir.